12 eylül 1980 askeri darbesi

işkencenin, ölümlerin, idamların cumhuriyet tarihinde en yüksek düzeye geldiği yılların darbesidir. kaç annenin babanın evine ateşler düştü kaç kişi işkencelerde delirdi kaç kişi her şeyini bırakıp yurtdışına kaçtı. halk güller attığı tanklardan gördü en büyük zararı ve her darbe gibi ülkeyi bir 20 yıl geriye götürdü. darbeyi yapan cani'nin ise şimdi elinde yüzünde nur yok öylesine yaşıyor o kadar günahıyla. (bkz: kenan evren)

kenan evren önderliğinde yapılmıştır. ve halk, sokaklardaki tanklara güller atıp darbeci askerleri öpmüştür. (bkz: türk halkının yüzde 60'ı aptaldır) (bkz: 1982 anayasası)

bugün yıldönümü. kendisi bu ülkenin kara lekesi olan günlerden, tarihlerden. tam 35 yıl önce bugün gerçekleşmiş. koca bir ömür demek bunca yıl. peki o günden bugüne ne değişmiş şu ülkede? h i ç b i r ş e y ! ne acı amını avradını sikeyim. daha renkli televizyon, internet yokken gerçekleşen bir olayın tarihiyle 35 yıl sonrası arasında koca ülkede hiçbir şey değişmemiş. herkes götoğlanlığının derdinde. herkes, kendinden olanı koruyup kendinden olmayanı aşağılamanın, alaşağı etmenin derdinde. koca 35 yıldan bahsediyorum. koca bir ömür. ülke, yılan gibi kabuk değiştirmesi gerekirken belki daha da geriye gitmiş. bürokrasideki adam kayırmadan tut kadrolaşmaya varana kadar her şey aynı. çünkü engel var. engeller; sen, aynı anda hem müslüman hem de antikapitalist olamıyorsun sen, aynı anda hem eşitlikten hem de sahabeden bahsedemiyorsun sen, aynı anda galatasaray'ı tutup çarşı'ya hayran kalamıyorsun sen, aynı anda hem hz. ali'yi hem de ebu zerr'i önder ilan edemiyorsun sen, aynı anda hem sağcı hem de solcu olamıyorsun sen, sen olamıyorsun bu topraklarda. illa, dar bir kalıba girip tek bir şeyi savunacaksın. tek bir şeyi seveceksin. yoksa, öldürülürsün. dövüle dövüle hem de. yoksa vurulursun. belki silahla. belki de biber gazı kapsülüyle. sen, onlar'dan olmazsan onlar senin olan her şeyi senden cebr ve şiddetle alıyorlar. anasından oğlunu, babasından kızını, içinden inancı. inancını. onlar'la senin aranda koca bir vicdan yatıyor. onlar'la senin aranda eurolar var, milyon dolarlar, lüks arabalar, katlar, yatlar... onlar'la senin aranda insanlık onuru ve insan var. insanlık var. onlar'la senin aranda inanç var. inanmak var. onlar'la senin aranda milliyetçilik var, faşizm, örümcek kafalılık... zihinler kör, algılar sağır, kalpler mühürlü. hakk ve haklı unutulmuş. onlar o kadar kalabalık ki, onlar o kadar kötü ki, ne tarafa gitsen oradalar. ellerini ve kollarını bağlamışlar koca bir ülkenin. ve ülkenin gelmişini, geçmişini sırayla sikip, işlerini görüp gidiyorlar. olan, vicdan ve akıl sahiplerine oluyor. sadece kendinden olan haksızlığa uğradığında canı yananlara değil, nerede bir haksızlık meydana geliyorsa içi kıyılıp canı yananlara. bu güzel insanlara, yani her haksızlık karşısında canın yanan bu akıl vicdan sahiplerine selam olsun. biliyorum, varsınız. azsınız. olsun. bu ülke, bu dünya daha yaşanılır bir yer olacaksa eğer, sizin sayenizde olacak. çok yaşayın. ölümlerin, ölmenin ve öldürülmenin bu kadar ucuz olduğu bir ülkede, çok yaşayın e mi?

babamın aldığı gazete yüzünden semtte solcu sanılıp, karnından bıçaklanmasına sebep olan darbe.

ölümdür, acıdır. bu ülkenin insanının darbeyi neden sevmediğini ve sevmeyeceğini gösterir. özgürlüğün kısıtlandığı gündür ve hala etkisi günümüzde devam etmekte. türkiye'nin gelişim tablosu çizilse 1923'den 1980'e kadar olan ilerleyişin yarısı 1980'den 2016 yılına kadar görülmemiştir ve bunun en büyük sebebi -her şeyin beter oluşunda başlangıç- 12 eylül darbesidir.

bir eylül daha göremeden göçüp gitti kendileri. buna şakşak tutan alkışçıları ne zaman feragat edecek haklarından bakalım.

çok canlar yaktı.

cumhuriyet tarihimizin yüz karası! darbe sırasında yaklaşık 600 bin kişi gözal­tına alınmıştır. o zamanın ülke nüfusun aşağı yukarı 45 milyon olduğunu varsayarsak yüzdelik olarak bu rakam çok ürkütücü... kaba bir hesaplamayla bu rakam; her 75 kişi­den birisinin gözaltına alınması demek. her sokakta aşağı yukarı 75 kişi yaşıyor dersek bunun meali; ülkedeki her sokağın, herhangi bir apartmanın­dan en az bir kişi gözal­tına alın­mış demektir. onlara yapılan çeşitli işkenceleri, üzerlerine işlenen acıları, kapanmayan yaraları, bozulan psikolojileri ve katlandıkları özlemleri söylemiyorum bile... link

türkiye cumhuriyeti'nin kara lekesi olan günlerden sadece biri

Vatanpervelik kisvesi altında yapılan sol/sağ terörünü bıçak gibi kesip atmış, grevler yüzünden işlemeyen fabrikaları tekrardan çalıştırmış, aksayan eğitim ve öğretimi rayına oturtmuş, sokaklarda birbirini kesen adamları sıkı yönetim ve askeri güç ile sokaklardan temizlemiş; vaktiyle destekleyenlerin 90'larda popülarite kazanan darbe ve kenan evren karşıtlığı sebebiyle kınadığı darbedir. Söylenecek çok şey var lakin bir alıntı yapalım. Kenan Evren'in 1982 taksim mitinginde dediği gibi; "Eğer 12 eylül harekatı yapılmasa ve onlar bu harekatı yapıp muvaffak olsalardı, bu meydanın ismi ne olacaktı biliyor musunuz sevgili vatandaşlarım? kızıl meydan olacaktı." Sorulacak olursa her iki taraf da mağdur, ama belli meselelerde acımasız ve sert olmak, toplamda merhametli ve ılımlı olmaktan daha fazla hayat kurtarabilir. not: ne darbe yanlısı ne de darbe aleyhtarı yazar.

(#2049284) not: (bkz: ayrım yapmadık bir sağdan bir soldan astık)

yakın tarihimizde ders anılması gerekilen olaylardan bir tanesi. objektif olarak yaklaşıp insanların kitlelerin nasıl yönlendirildiği, nasıl araç olarak kullanıldığını anlamamız gerekiyor. demokratik ülkelerde cumhuriyetlerde seçim propagandası olarak bağırıyorlar halkın gücü diye ama halk kendi gücünün farkında değil ki. halk kendi gücüyle şimdiye kadar hiçbir şey yapmış değil.

Benim nazarımda Türkiye Cumhuriyetine en büyük zarar vermiş üç olaydan birisidir bu darbe. Günahsız bir sürü sağcı ve solcu idam edilmiş, sağ-sol olaylarının önüne geçmek için cemaatlerin orantısız güçlenmesine göz yumulmuş ve en kötüsü de Pkk'nın silahlanması görmezden gelinmiştir. Ayrıca kamuda başörtüsü yasağı bu darbeden sonra getirilmiştir.

Evren'in bir 32. gün röportajı var, şuna benzer bir şey söylemişti ve baya hayret etmiştim. " 60' darbesini yapan insanlar bizim sınıftandı. Hepsi benim arkadaşımdı. Beni çağırmamışlardı. İnsan bir kötü hissediyor yani." Sanki halı saha maçına çağırıyorlar. Adam darbeye çağrılmadığı için gidip kendi darbesini yapmış. Darbeye çanak tutan politikacıların ve güruhların da en az darbeyi yapanlar kadar kabahatli olduğu kanaatindeyim.

Aynı zamanda Erşan Kuneri'nin yabancı sigara bulundurmakten tevkif edildiği tarihtir. --- spoiler --- Hayırdır Faruk? Dışarıda tank görüyorum kutlama mı var? --- spoiler ---